Bakanlık kararının mahkeme aşamasında geri alınması başvuranları olumsuz etkiliyor
Geçen hafta hukukçuların çok sık takip ettiği bir blogda enteresan bir konu paylaşıldı. Son zamanlarda benim de başıma geldiği için bu konuyu sizlerle paylaşmak istedim.
Bakanlıktaki vize memurlarının verdikleri kararda çok sık hatalar yaptığını sadece ben söylemiyorum. Mahkeme hakimleri hatta bizzat bakanlık avukatları da bu hataların sıklıkla yapıldığını dillendirmeye başladılar. Bu durum bakanlık avukatlarının mahkeme aşamasında vize memurlarının kararlarını geri çekmelerine neden olabiliyor. Sonuçta red kararını savunamayacağını anlayan bakanlık avukatlarının, hakimden vizenin verilmesini istemek dışında yapabileceği tek şey, verilen kararı geri çekmek oluyor.
Mahkemede bakanlık kararının geri çekilmesi, sadece memurun verdiği kararın hatalı olmasından değil, bazen taktik olarak da yapılabiliyor. Memurun verdiği kararın doğru olmasına rağmen, davayı kazanamayacağını anlayan Bakanlık avukatları, daha mahkeme başlayıp hakim kararını vermeden red kararını geri çekmeyi tercih edebiliyorlar. Bu şekilde zaman kazanıp davacıyı bıktırmayı veya bir şekilde davayı kazanabilecek şekilde yeni gerekçeler bulmayı ümit ediyorlar.
Aynı zamanda, davaya iyi hazırlanamayan bazı bakanlık avukatları, mahkeme başlar başlamaz vize memurunun kararını geri çekerek, en az 1 yıl sürecek yeniden karar alınması aşamasına kadar zaman kazanmış oluyorlar.
Bakanlık kararına itiraz davaları (appeal) ilk etapta FIRST TIER TRIBUNAL olarak adlandırılan birinci düzey mahkemelerde görülüyor. Eğer bakanlık avukatı bu aşamada, vize memurunun kararını geri çekerse, mahkeme hakimi veya davacının yapabileceği hiç bir şey kalmıyor. Hakim zorunlu olarak davayı düşürüyor ve bakanlıktan verdiği kararı gözden geçirip yeni bir karar vermesini talep ediyor.
İşin can alıcı kısmı da burada başlıyor. Bakanlığın vereceği yeni karar, davacı lehine olmak zorunda değil. Vize memuru, tamamen aynı gerekçelerle veya farklı gerekçelerle vize dosyasını yeniden red edebileceği gibi, dosyayı onaylayabilir de. Bir başka ifade ile, davaya konu olan kararın bakanlık avukatınca geri çekilmesi, yeni kararın olumlu olabileceği anlamına gelmiyor.
Vize kararının geri çekilmesi aylar hatta yıllar sürebilecek bir bekleme sürecinin başlangıcı olabiliyor. Bizzat benim yaşadığım bir olayda, mahkeme başlar başlamaz, son derece saçma gerekçelerle vize başvurusu red edilen müvekkilimin dosyasındaki red kararı, bakanlık avukatınca geri çekildi. Sözlü ricalarımıza rağmen bakanlık avukatı, memurun yeni bir karar vermesi konusunda ısrarcı davrandı ve yasal olarak ne hakimin ne de bizim yapabileceğimiz bir çıkış bırakmadı. Bu müvekkilimizin dosyası, ısrarlı takiplerimize rağmen 10 ay kadar sonra sonuçlandırıldı ve vize memuru bir zahmet yeni bir karar alarak müvekkilimizin dosyasını onayladı.
Bu mutlu son her zaman her dosya için geçerli değil. Bazen vize memurları verdikleri kararlarda küçük değişiklikler yaparak, red kararında ısrarcı olabiliyor. Bazen de  gerekçelerde hiç bir değişiklik yapılmadan red kararı aynen verilebiliyor.
Son zamanlarda red kararlarının mahkemelerde sıklıkla geri çekilmeye başlanması, davacıları bıktırmaya yönelik bir taktik olarak kullanılıyor gibi bir his uyandırıyor. Ancak hukuki savaşın yılmadan devam edeceği de bir gerçek. Bu anlamda, gereksiz mahkeme masrafları, harcanan zaman ve emeklerin sadece davacı açısından değil, aynı zamanda mahkemeleri finans eden vergi mükellefleri açısından da zorluklar getirdiği unutulmamalı.
0 yorum