Home Office, sözünü tutuyor (mu acaba?)
Bugün sabah yazdığım bir önceki yazımda, 8 Ocak 2013 itibarıyla Home Offıce (İngiltere İçişleri Bakanlığı)’nın Ankara Anlaşması dosyalarını 6 haftalık aradan sonra tekrar incelemeye başladığı haberini vermiştim.
Bu yazımdan hemen sonra 4 dosyamıza yanıt geldi. Çok şükür, beklediğimiz gibi hepsi de olumlu yanıtlardı. Biri dışında. 3 yıl vizeye başvuran bir müşterimize 3 yıl yerine 1 yıllık uzatım verilmiş, bu 1 yılın sonunda yeniden uzatıma başvurması istenmiş. Sebebini de yazmışlar: NI Contribution faturası eklenmediği ve bütün müşterilerinden referans mektubu almadığı için 3 yıl yerine 1 yıllık uzatım verdiklerini belirtiyorlar. Bu istenen 2 evrağın ne kadar gereksiz olduğunu ve verilen kararın 1973 göçmenlik yasasına aykırı olduğunu belirtmeme gerek yok. Zira, dünyanın hiç bir yerinde hiç bir işyeri, ististasız bütün müşterilerinden referans alamaz ve NI contribution faturası olmamakla birlikte, HMRC kaydını ortaya koyan çok daha güçlü deliller dururken 2. derece delillere bakılamaz.
Ancak bugün aldığımız dosyalardan, çok ilginç bir başka durumla karşı karşıya kaldığımızı anladım.
Bakanlık, Aralık başında dosyaları incelemeyi durduğunda, en son Temmuz 2012 ortasındaki dosyalara bakmıştı. Bugün yanıtları gelen dosyaların hepsi Eylül ayında yapılan başvurulardı. Bir başka ifadeyle, Temmuz ortasından Ağustos sonuna kadar yapılan başvurular bypass edilmiş.
Bunu neden yaptıklarını meslektaşlarım ve vize birimlerini tanıyanlar çok iyi bilir. Bakanlık her zaman 6 ay içinde dosyaları incelemeyi tamamlamaya çalışacağını taahhüt ediyor ve özellikle parlamentoda bu konu çok sık inceleniyor. Bakanlık müffetişleri de, dosya inceleme süresi konusunda verilen sözlerin yerine getirilip getirilmediğini devamlı denetliyorlar.
İşte size sonuç: Sorulduğu zaman, Bakanlık en son Eylül ayında yapılan başvuruları incelediğini beyan edecek. Yani 6 ay bile değil, sadece 4 ay önce yapılmış başvuruları inceliyorlar. Bravo! diyen müffetiş raporlarını şimdiden görebiliyorum. Hiç kimsenin aklına Temmuz-Ağustos ayında başvurup, haksız yere bekletilmeye devam edenlerin durumu gelmeyecek tabii.
Bu taktik, bakanlık tarafından çok sık yapıldığı için bizi artık şaşırtmıyor. Nasılsa kağıt üzerinde haklı görünüyorlar. 6 aylık sözlerinden çok öncesinde sadece 4 ayda karar veriyorlar. Daha ne istiyoruz ki?
Temmuz-Ağustos ayında başvuranların durumu ne mi olacak? Yavaş yavaş fırsat buldukça onların da dosyalarına bakacaklar. Belki 1 hafta, belki 1 ay belki de 3 ay sürecek bu insanların beklemeleri. Kimbilir, belki yaptığımız itirazları ve müffetişe bu durumun kuşlar tarafından rapor edilebileceği korkusuyla belki de hemen yarın incelemeye başlarlar.
3 yıl yerine 1 yıllık uzatım alan şanssızların yapacakları tek şey, verilen karara itiraz etmeleri. Tabii, dosyalarına güveniyorlarsa ve ciddi ciddi iş yapıyorlarsa….
0 yorum