Site icon Vizesiz Dünya

Ankara Anlaşmasında Son Gelişmeler

Hemen her gün İngiltere’de Türkçe konuşan toplumdan, Ankara Anlaşması vizesi hakkında çok sayıda soru almaktayım. Bana email veya telefonla ulaşanların yanısıra, sokakta tanıyıp çevirenler veya ofisimize bizzat gelip soru soranlar da var. Son zamanlardaki soruların neredeyse tamamına yakını Ankara Anlaşmasındaki gecikmelerle ilgili. Müvekkillerim ve yakınları, hatta  diğer danışman ya da avukatlarla başvurup, kendi danışmanından bilgi alamayanlar da sorularını bana yöneltiyorlar.

Aralarında 8 aydır yanıt bekleyenler var. Aylardır yaptıkları başvuruya yanıt alamayanlar ve çok zor durumda ne yapacağını bilemeyenler var. Kardeşi, kuzeni evlenecek olanlar, düğüne gidemeyenler, yakınlarını kaybedip cenazesine gidemeyenler var. Bazılarının durumu gerçekten içler acısı.

Aslında herşey, Ocak ayında başladı. Hükümetin tasarruf tedbirleri gereği, bakanlıktaki her birimdeki personel sayısının azaltılması amaçlanıyordu. Özellikle zarar eden departmanlardaki bakanlık personelinin ciddi bir biçimde azaltılması, bizzat göçmenlik bakanı tarafından talep edildi. Aslında, göçmenlik dairesi (UK Border Agency), bakanlıkta en çok kar eden birimlerin başında geliyor. Vize başvuru ücretlerinin yüzlerce, hatta binlerce sterlin olduğu düşünüldüğünde, göçmenlik dairesi neredeyse bir para basma makinesine dönüşmüş durumda.

Göçmenlik dairesi içinde en çok kazanan birimler, vize başvurularının yapıldığı İngiltere Konsoloslukları, Vatandaşlık birimleri ve puanlama tabanlı başvuruların takip edildiği birimler.

Aynı dairede en çok kaybettiren birimler ise şunlar:

1- Sınır Kontrol Birimleri: Havaalanları ve limanlarda pasaport kontrolü yapan birimler. Pasaport kontrolü için, kontrol ettikleri kişilerden para almadıkları için, tüm masrafları devlet tarafından karşılanıyor.

2- Avrupa Birliği vatandaşlarının ve aile bireylerinin yaptıkları başvuruları takip eden birimler: AB vatandaşları ve aile bireylerinin tüm başvuruları yasalar gereği ücretsiz. Dolayısıyla bu birimin tüm giderlerini devlet karşılamak zorunda.

3- Ankara Anlaşması’na bakan ECAA Team: Ankara Anlaşması başvurularının incelenmesi için bir ücret alınmıyor. Bu birimin de tüm giderlerini devlet karşılıyor.

Hükümet, gelir getirmeyen bu birimlerde ciddi tasarrufa yöneldi ve işe, personeli ciddi oranda azaltmakla başladı. Tabii, bunun etkileri de hemen görülmeye başlandı. Havaalanlarında, pasaport kontrolü yapan yeterli memur kalmadığı için, pasaport kontrolü için saatlerce beklemek zorunda kalınıyor. Bu durum, son zamanlarda İngiltere basınında çok fazla yer almaya başladı ve olimpiyatlar öncesinde, İngiltere’ye gelen yabancı misafirlere çektirilen pasaport kontrol eziyetleri TV programlarına konu oldu.

Avrupa Birliği vatandaşlarının yaptıkları başvurularda çok ciddi sorunlar oluşmaya başladı. Bekleme süresi 6 ayı aştığı için, İngiltere hükümeti  başvuranlara ciddi oranlarda tazminat ödemek zorunda kalacak.

Ve Ankara Anlaşması başvuruları. Daha şimdiden bekleme süresi 6 ayı aşan çok sayıda kişi var. Ankara Anlaşmasına bakan ekip, eskiden 8-9 kişiden oluşurken şimdi 1 tane dosya uzmanı tüm dosyalarla savaşıyor. Bundan da önemlisi, mülakat sistemine geçildiği için, bekleme süreleri daha da uzuyor. Şimdiye kadar mülakatı yapılan kişilerin sayısı, tüm başvuranlarla kıyasalandığında neredeyse %5’e ulaşmış dahi değil.

Bakanlığın, Ankara Anlaşması için yeni bir yönetmelik hazırladığını da göz önüne alırsak, bekleme süresinin çok daha fazla uzayacağını tahmin etmek hiç zor olmayacak.

Ankara Anlaşmasına başvuranların birlik olup, ortak hareketle bakanlığa karşı dava açmalarını öneriyorum. Bakanlığı mahkemeye vermenin pahalı olacağını ben de biliyorum ama yüzlerce Ankara Anlaşması başvuranı, aylarca, hatta yıllarca beklemek yerine, ortak hareket edip, dava maliyetini ciddi oranda azaltabilir. Bu konuda bizim de bir çalışmamız var, şimdiden çok sayıda müvekkilimiz Bakanlığı mahkemeye vermek için gönüllü oldu bile.

Bakanlığı mahkemeye vermeyle ilgilenenlerin, önümüzdeki haftalarda yayınlayacağımız blog yazısını takip etmelerini öneriyorum. Çünkü, bir çokları için, artık gerçekten bıçak kemiğe dayanmış durumda.

Exit mobile version