Vize başvuru merkezleri, Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı’nın ticari ortağı olarak kabul edilen ve İngiltere’de faaliyette bulunan bir IT firması tarafından tüm dünyada işletiliyor. Worldbridge ticari markası altında hizmet veren vize başvuru merkezlerinin görevi, başvuranlarla konsolosluklar arasında kurye işlevi görmekten ibaret. Yapılan başvuruların sonuçlanmasında veya işlemlerin hızlandırılmasında hiç bir yetkisi ve etkisi yok, zaten olamaz da.
İngiltere’de bizzat başbakanın dahi (skandal olacağı endişesiyle) müdahale edemediği vize işlemlerinde, vize memurunun kararına vize başvuru merkezlerinin hiç bir etkisi olamayacağı çok açık iken, Türkiye’deki vize başvuru merkezlerinde çalışan bazı görevliler, sanki vizeyi kendileri verecekmiş gibi intiba uyandırmaya çalışmaktalar. Bakanlığın defalarca uyalarına ve disiplin cezalarına rağmen bu tür memurlara halen rastlanması, Türkiye’deki Türk çalışanların kendilerini üstün gösterme kompleksinden bir türlü kurtulamadıklarını ispat ediyor.
Türkiye’de İngiltere Başkonsolosluğu adına vize başvurularını alan vize başvuru merkezlerinde, sorun yaşamayan birilerini bulmak neredeyse imkansız. Çifte vatandaş olduğum için, bizzat ben bir sorunla karşılaşmadım ancak eşimin Mersin’de yaşayan yakın akrabalarının başına gelenleri burada paylaşmak istiyorum.
Eşimin yakın akrabaları kendilerine en yakın vize başvuru merkezi olan Gaziantep’teki vize başvuru merkezine gittiklerinde, benzer bir muamele ile karşılaştılar. Vize başvuru formunu, deneyimli bir hukukçu ve bakanlıkta bir çok işlemi takip eden biri olarak bizzat ben doldurmuş olmama rağmen, doldurulan formun yanlış olduğu, çocuk başvuranların babasından alınan muvafakatnamenin noterden onaylı olması gerektiği iddia edilerek, eşimin akrabaları üzerinde ciddi şekilde gereksiz endişeye neden oldular.
Eksik başvurduklarını düşünen eşimin akrabaları, hemen eksiklikleri giderebilecek durumdayken, dosyayı kabul eden memur, sanki kendisi vize memuru gibi mağrur bir davranışla bunu da kabul etmiyor. Vize başvurularının ne kadar zahmetli ve stresli olduğunu bilmeyen yoktur. Kraldan çok kralcı olmak deyimini, ben bu vize başvuru merkezlerinde çalışan bazı memurlara yakıştırmaktan kendi alamıyorum.
Konsoloslukla acilen irtibata geçip, bu memurdan kaynaklanacak olası bir yanlış anlamayı bir ölçüde engelleyebildim. Ancak, sıradan bir vatandaşın konsoloslukla irtibata geçme şansı olmadığı için, vize başvuru merkezlerinde karşılaştıkları psikolojik baskıyı tahmin etmek hiç de zor değil.
Karşılaşılan sorunlar sadece Gaziantepteki vize başvuru merkezi ile sınırlı değil. 2 hafta kadar önce, İzmir’deki Vize başvuru merkezinde benzer bir sorunla daha karşılaştım.
İstanbul’da vize başvurularını sonuçlandıran, İngiltere Başkonsolosluğu vize memurları ve bölüm müdürü bizzat gerekli belgeleri bildirmesine rağmen, İzmir’deki Vize Başvuru Merkezi, gereksiz belgelerin de başvuru evrakları arasında olmasında ısrar ediyor. İzmir’deki vize başvuru merkezindeki memurlara sormak gerekiyor? Arkadaşım vizeyi sen mi veriyorsun yoksa Birleşik Krallık vize memurları mı? Vize memurlarının istemediği belgeleri sen ne hakla istiyorsun? Vizeyi verecek olan sen değilsin! Senin görevin başvuruyu usulüne uygun olarak alıp, güvenli bir şekilde vize memuruna ulaştırmak. Vatandaşa neden gereksiz zorluklar gösteriyorsun?
Örneğin, Başkonsolosluk görevlileri, İngiltere’de eğitim almak isteyenlerden orjinal okul mektubu gerekli olmadığını, fotokopi veya faks ile gönderilen davet mektuplarını kabul ettiklerini belirtmelerine rağmen, İzmir’deki bazı ukala memurlar, orjinal belgede ısrar ediyorlar. Denizli’deki bir yurtdışı eğitim firmasından giden 2 öğrenciyi, sırf bu gerekçelerle geri çeviriyorlar. Bunun ciddi bir suç olduğunu, İngiltere’deki Worldbridge merkezine gerekli şikayetlerin yapılması durumunda tazminat dahi alınabileceğini burada özellikle belirtmek istiyorum.
Bu tür keyfi uygulamalar sadece Türkiye ile sınırlı değil. Daha önce Kahire’de çalışmış olan tanıdığım bir İngiliz Vize memuruna Türkiye’deki keyfiyetlerden bahsettiğimde, bunun dünyanın her ülkesinde olduğunu söyledi. Vize memurları, emrinde çalışan bazı yerel personelin gereksiz eziyetlerde bulunduklarının farkındalar ve bunu önlemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak yine de tam olarak engelleyemiyorlar.
Aslında Türkiye’deki vize memurları oldukça makul insanlar. Başvuruyu zorlaştırmak yerine, makul olacak belgeler isteyip ikna edilmeyi bekliyorlar. Ancak Vize başvuru merkezinde çalışan ve kendileri de Türk olan çalışanlardan bazıları, maalesef kendi vatandaşlarına eziyet etmekten sanki zevk alıyorlar. (Yanlış anlaşılmasın, Vize başvuru merkezinde çalışan tüm memurlar bir değil. Özellikle iyi niyetle çalışan memurları sözlerimden tenzih ediyorum)
Türkiye’deki vatandaşlarımızın, karşılaştıkları sorunlar karşısında sessiz kalmayıp, anında WorldBridge web sitesi üzerinden şikayette bulunmaları gerekiyor. Aksi halde, vize başvuru merkezindeki keyfiyetlere sessiz kaldığımız sürece kraldan çok kralcı olanları görmeye daha çok devam edeceğiz.